Görebildiğin yere kadar git oraya vardığında daha ötesini de göreceksin.
Kendini yollara mı vurmak istiyorsun, bin ilk otobüse. Nereye gittiğine bile bakma! Çünkü kayboluşlar insana kendini buldurur bazen.
Her gemi sadece kaptanın istediği limana gider. Kendi limanına gitmek istiyorsan kaptanlığını yaptığın gemiye bin.
Eskiden gazete yazarları edebiyatçıydı, edep gitti, şimdikiler biatçı.
Gökten ne yağdı da, yer kabul etmedi? Toprağa ne ekildi de, bitmedi? Bu dünya ya kim geldi de, gitmedi? Hangi dert sıkıntı bitmedi?
Hayatın kuralı bu yeğen, ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin sonunda.
Seni övdükleri sürece kendi yolunda gittiğini sanma. Başkasının yolundan gidiyorsundur.
Sonların başlangıç olduğu bir dünyadayız ne garip ne üzülmeye vaktimiz ne sevinmeye takatimiz var? Gitmelere, gelmelere, gidenlere ve gelenlere yani her şeye rağmen yaşamak çok değerli. Yaşasın yaşamak.
Hayat bu işte, kanatlanıp gitmek isterken dört duvar içinde hapsolursun. Yaşamak için bir neden ararken, ölmek için bulursun.
Eğer ki gelmeler topraktan ise, demek ki gitmeler aynı yeredir.
Aşk, yolculuk yaparken gördüğümüz dağlar gibidir. Ne kadar büyük olursa olsun bir bakmışsınız çoktan geçip gitmiş.
Karşındakini hiç gitmeyecekmiş gibi seversen, gittiğinde hep gelecekmiş gibi beklemek zorunda kalırsın.
Elinden geleni yaptıktan sonra, sıra ayağından geleni yapmakta: Gitmek gibi mesela.
Niceleri geldi, neler istediler, sonunda dünyayı bırakıp gittiler. Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.
Ne seni unutturacak kadar zaman geçecek; ne de geçen zaman seni unutturmaya yetecek; bırakıp gitsen de unuturum sanma; zaman alışmayı öğretir, unutmayı asla.
Nasıl da geçip gittin yanımdan. Hiçbir zaman yanımda olmamış gibi. El gibi. Oysa ben kendimi hatırlamak için, unutmuyorum hala seni.
Gitmek cesaret ister, gideceğin yer neresi olursa olsun, sevdiklerinle arana mesafe girince, varış yerin hiçbir anlamı kalmaz. Vedalaşmak zor iştir.
Hayatın yolunda gidiyorsa işinin yolunda gitmesi gerekmez.
Kaybettim sandıkların, kurtulduklarındır belki. Unutma, kimi gittiği yeri mutlu eder, kimi terk ettiği yeri.
Üzülmüyorum. Çünkü hayat yeni bir şey öğretti bana. Hiç gitmeyecekmiş gibi sevenler, hiç sevmemiş gibi gidenlermiş aslında.
Kendini yollara mı vurmak istiyorsun, bin ilk otobüse. Nereye gittiğine bile bakma! Çünkü kayboluşlar insana kendini buldurur bazen.
Her gemi sadece kaptanın istediği limana gider. Kendi limanına gitmek istiyorsan kaptanlığını yaptığın gemiye bin.
Eskiden gazete yazarları edebiyatçıydı, edep gitti, şimdikiler biatçı.
Gökten ne yağdı da, yer kabul etmedi? Toprağa ne ekildi de, bitmedi? Bu dünya ya kim geldi de, gitmedi? Hangi dert sıkıntı bitmedi?
Hayatın kuralı bu yeğen, ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin sonunda.
Seni övdükleri sürece kendi yolunda gittiğini sanma. Başkasının yolundan gidiyorsundur.
Sonların başlangıç olduğu bir dünyadayız ne garip ne üzülmeye vaktimiz ne sevinmeye takatimiz var? Gitmelere, gelmelere, gidenlere ve gelenlere yani her şeye rağmen yaşamak çok değerli. Yaşasın yaşamak.
Hayat bu işte, kanatlanıp gitmek isterken dört duvar içinde hapsolursun. Yaşamak için bir neden ararken, ölmek için bulursun.
Eğer ki gelmeler topraktan ise, demek ki gitmeler aynı yeredir.
Aşk, yolculuk yaparken gördüğümüz dağlar gibidir. Ne kadar büyük olursa olsun bir bakmışsınız çoktan geçip gitmiş.
Karşındakini hiç gitmeyecekmiş gibi seversen, gittiğinde hep gelecekmiş gibi beklemek zorunda kalırsın.
Elinden geleni yaptıktan sonra, sıra ayağından geleni yapmakta: Gitmek gibi mesela.
Niceleri geldi, neler istediler, sonunda dünyayı bırakıp gittiler. Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.
Ne seni unutturacak kadar zaman geçecek; ne de geçen zaman seni unutturmaya yetecek; bırakıp gitsen de unuturum sanma; zaman alışmayı öğretir, unutmayı asla.
Nasıl da geçip gittin yanımdan. Hiçbir zaman yanımda olmamış gibi. El gibi. Oysa ben kendimi hatırlamak için, unutmuyorum hala seni.
Gitmek cesaret ister, gideceğin yer neresi olursa olsun, sevdiklerinle arana mesafe girince, varış yerin hiçbir anlamı kalmaz. Vedalaşmak zor iştir.
Hayatın yolunda gidiyorsa işinin yolunda gitmesi gerekmez.
Kaybettim sandıkların, kurtulduklarındır belki. Unutma, kimi gittiği yeri mutlu eder, kimi terk ettiği yeri.
Üzülmüyorum. Çünkü hayat yeni bir şey öğretti bana. Hiç gitmeyecekmiş gibi sevenler, hiç sevmemiş gibi gidenlermiş aslında.
Yorum Gönder
1. İçerik konusuyla alakalı olmasına özen gösterin.
2. Aktif link bırakmayın. (Hemen silinir!)
3. Yazım ve dil bilgisi kurallarına uymaya çalışın lütfen.